Çocuklar, gözleriniz şefkatle erisin.
Başlarınız tevazu ile eğilsin.
Elleriniz başkalarına hizmet etmeye adansın.
Ayaklarınız dharma yolunu yürüsün.
3 Ekim 2022, Amritapuri – Amritavarsham 69
Amma’nın 69. doğum günü Amritapuri Aşram’da sade bir şekilde kutlandı.
Gün, ana salonda – Gaṇapati, Navagraha ve Mṛityuṇjaya homaları (ateş ritüelleri) ile başladı ve Swami Amritaswarupananda Puri’nin Amma’nın şefkat eylemlerinden örnekler verdiği açılış konuşmasıyla devam etti.
Saat 10 gibi Amma sahneye geldi ve ağzına kadar dolu olan salonun önünde secde ederek herkesi selamladı. Amma’nın Pāduka Pūjā’sı Swamiji tarafından icra edilirken, aşram gençleri Vedik ilahilerle eşlik etti.
Amma, pandemiden dolayı birçok adanmışının Amma’yı görmeye gelmekte ne kadar çok zorlandığına değindi.
“Amma, çoğu çocuğunun önceki iki yılda olduğu gibi bu yıl da Amma ile birlikte olamadığı için üzgün olduğunu biliyor.” dedi. “Öyle olsa dahi, Amma sevginizi ve bağlılığınızı biliyor ve deneyimliyor. Ve her biriniz daima Amma’nın düşüncelerindesiniz; hepiniz kalbimde, aklımda ve dualarımdasınız.”
Amma, çocuklarının çoğunun kendi doğum günlerinde Amma’ya özel bir şeyler vermek istediğini bildiğini söyleyerek, üç öneride bulundu:
- “Bir tohum alın ve az gübreli bir toprağa koyup bir kâğıda sarın. Bu tohum toplarını, filizlenebilecekleri bir yere bırakın. Evinizin etrafında bir yer veya ağaçlık bir alan olabilir. Ne kadar çok fidan dikebilirseniz o kadar iyi. Bu, Amma’ya verebileceğiniz en güzel hediye olur.”
- Amma’nın ikinci önerisi, herkesin doğum gününde bir kilometrelik bir alanı temizlemesi oldu. “Bölgeyi çöplerden temizleyin ve süpürün. Amma’nın aşram çocukları atık yönetimini size öğretebilir. Böylece atıkları tam olarak ne yapacağınızı öğrenmiş olursunuz.”
- Üçüncü öneri ise araç paylaşımı ile ilgili oldu. Amma yaklaşık 15 yıldır çocuklarından araç ya da yolculuk paylaşımı yapmasını istiyor. “İşe giderken aracınıza en az iki kişi daha almaya çalışın. Ancak yabancı olmadıklarından lütfen emin olun; güvende olduğunuzdan emin olmalısınız. Aynı şekilde, yolculuk paylaşımını bir etkinliğe veya buraya aşrama gelirken de yapabilirsiniz.” Amma, bu şekilde araç paylaşımının para ve yakıt tasarrufu sağladığına, çevre kirliliğini azalttığına ve yavaş yavaş trafiği ve hatta trafik kazalarını azalttığına dikkat çekti.
“Pek çok insan, özellikle emekli olanlar, diyabet ve hipertansiyon gibi hastalıklar için kendi ilaçlarını alacak güçte değil. Bir ailede dört kişi varsa, en az üçünün ilaç gerektiren bir hastalığı var. COVİD pandemisi sırasında birçok insan iş bulamadı. Bunun sonucunda çoğu aile, sürekli kullandıkları ilaçlarını karşılayamadı. Bu yüzden bazı aile fertleri felç geçirdi; hatta bazısı vefat etti.
Bir gün bile ilacı almamak feci sonuçlara yol açabilir. Amma pandemi sırasında böyle birçok olay duydu. Araç paylaşımıyla tasarruf edilen para, bu tür insanlara ilaç satın almak için de kullanılabilir.”
Amma, yabancı ülkelerdeki birçok adanmışın araba paylaşımı sistemlerini kullanabildiğine, ancak Hindistan’daki adanmışların henüz bunu tam anlamıyla yapamadığına dikkat çekti. “Hepimiz başkalarının özenebileceği örnekler olmaya çalışalım!
Hepimiz dünyada arzuladığımız değişim olalım!”
“Her şey değişiyor. Bu değişen dünyada, değişmez olana sarılın.”
“Amma, tüm çocuklarının özverili eylemler yapmaya çalıştığını biliyor. Yoksulları ellerinden geldiğince besliyorlar. Çevrelerini temiz tutmaya çalışıyorlar. Fakat Amma hâlâ daha fazlasını yapabileceğimizi düşünüyor. Doğum günlerimizi, dünyaya hizmet için bir gün olarak kullanmaya çalışmalıyız.”
“Dünyada yaşadığımız sürece doğanın nimet ve lütfundan yararlanırız, fakat insanlık bilinçli veya bilinçsiz bir hataya düşmeye eğilimli. Verilen her şeyi Mutlak güç, Tanrı’nın bir hediyesi olarak aldıklarını unuturlar. Doğanın hakikatini, onun Tanrı’nın yansıması olduğunu unuturlar. Doğanın yenilmez gücünü unutuyoruz. Hepsinden öte ve yüce, yaşamın temeli olan sevgi gerçeğini unutuyoruz. Günlük hayatın koşuşturmacası içinde Tanrı’yı ve Doğa’yı unutabiliriz. Ama sevgiyi asla unutmamalıyız. Çünkü ancak gerçek sevgiye sahip olursak, Tanrı ve Doğa nimetlerini üzerimize yağdıracaktır. Ama bugün, tüm insan ırkı hafıza kaybıyla boğuşuyor. İnsanlık, hayatı sağlıklı ve güzel yapan her şeyi unuttu.”
“Hiçbir nesne bize kalıcı mutluluk getirmez. Tüm bunlar zihnimize bağlıdır. Hayatınızı başkalarının sözlerine bağımlı hâle getirmeyin. Kendi Özbenliğinizde yerleşik olun. Bugünün dostu yarının düşmanı olabilir. Bugün iyi olan bir adam yarın kötü olabilir. Her şey değişiyor. Bu değişen dünyada, değişmez olanı kucaklayın. Aynada dışarıdan gördüğünüz kişi değilsiniz. İçinize bakın ve kirlerinizden arınmak için iç aynayı kullanın. Felsefemizin bize öğrettiği şey budur.”
“Herkes nispeten mutlu ve huzurlu bir hayat sürmek ister. Ancak bunun gerçekleşmesi için Tanrı’nın iradesine uymalı ve hayatımızı bu iradeye göre düzenlemeliyiz. Bunu yaparsak, o kudretli akışla uyum içinde akabiliriz. Şayet bunu görmezden gelirsek, yaşamımızı suların içinde bata çıka geçiririz. Hayatımızla ne yapacağımız tamamiyle bizim kararımızdır.”
“Farkındalıkla yapılan her eylem meditasyona dönüşecektir. Fenerin düğmesine bastığımızda ışığı yanar. Benzer şekilde, śraddha düğmesine basarak farkındalık ışığını açabiliriz. Bildiğimiz śraddha sadece “dikkatli olmak” anlamına gelir; farkındalık unsurunu içermez.”
“Spiritüel ilkeleri anladığımızda, gündüz ve gece, yağmur ve güneş ışığı, kış ve yaz gibi madde dünyasındaki her şeyin kendine has bir doğası olduğunu kabul ederiz. Arzu varsa bunu üzüntü takip eder. Herkesin hoşlandığı ve hoşlanmadığı şeyler vardır ve bu nedenle böyle şeyler takip eder. Başımıza belalar geldiğinde, bunların önceki hayatımızda yaptığımız eylemlerin bir sonucu olduğunu veya gelecekte bazı zorluklara karşı bizi uyarmak için olduğunu veya daha büyük bir şeyin inayetle ortadan kaldırıldığını düşünebiliriz. Tanrı’ya daha sıkı sarılmayı öğrenmeliyiz.”
“Çoğumuz sevginin en alt basamağındayız. Amma bu sevginin sevgi olmadığını söylemiyor, ama orada kalmamalıyız. Aşkın basamaklarını adım adım tırmanmalı, aşkın en yüksek zirvesine ulaşmalıyız. Bu en saf aşktır. Bu aşk içimizde şimdi bile mevcut. Tek yapmamız gereken onu uyandırmak için gayret göstermek. Bu sevgi uyansın ve evrensel sevgi olarak tüm insanlığa yayılsın! Bu yaşamın en büyük nimetidir. Sevginin somutlaşmış örnekleri olmalıyız. İçinizde sevgi uyandığında, şefkat, fedakârlık ve neşe kendiliğinden can bulur. Sevgi her çirkinlikte bir güzellik bulur. Kalbimizden sevgi taştığında, etrafımızda barış çiçekleri açacak. Gözlerimizi birliğin sürmesini çekerek güzelleştirdiğimizde, tüm farklılıklar ortadan kalkacaktır.”
Amma satsangını şöyle tamamladı: “Çocuklar, gözleriniz şefkatle erisin. Başlarınız tevazu ile eğilsin. Elleriniz başkalarına hizmet etmeye adansın. Ayaklarınız dharma (doğruluk ve adalet) yolunu yürüsün. Kulaklarınız talihsizlerin acılarını duymaya hazır olsun. Diliniz her zaman güzel sözler ve doğruyu söylesin. Amma, böylelikle çocuklarımın hayatlarının dünya için bir nimet hâline gelmesi için Paramātman’a (Mutlak Bilinç) dua ediyor.”
Akabinde Amma herkesi meditasyona ve dünya barışı için dua etmeye yönlendirdi. Bunu neşeli bhajan Mata Rani izledi. Günün geri kalanında gece geç saatlere kadar binlerce kişi Amma’ya hediyeler sunmaya geldi ve Amma herkese darşan verdi.