Amma’nın Hayatı

Amma, 1953 yılında Güney Hindistan’ın Kerala eyaletinde, basit bir balıkçı ailesinin kızı olarak dünyaya geldi.

Küçük bir kız çocuğu iken bile, sahilde saatlerce derin meditasyonlar yaparak, ilgi uyandırmıştır. Tanrıya ithafen yazdığı ilahi ve şarkıların yanında çoğu zaman, teslimiyet ve aşk içinde tanrıya yakaran ilahiler söylediği de görülmüştür. Yaşının çok küçük olmasına rağmen, yazdığı kompozisyonlar olağanüstü derinlik ve bilgelik içeriyordu.
[uds-billboard name=”amma”]

Amma’nın ebeveynleri onu anlayamadılar. Amma diyor ki, “Hindistan’daki kadınların arka planda kalmaları beklenir. ‘Onları duvarlar bile duymamalı’, derler. Ailem, benim dışarıdaki insanlarla temas kurmamı anlayamadı; maneviyatın en temel değerlerinden bihaberdiler.”

Amma dokuz yaşındayken, annesinin hastalanması üzerine, ev işlerinde yardım etmesi ve diğer yedi kardeşine bakması için okuldan alındı.

Ailesinin inekleri için, komşularının yemek artıklarını toplamaya gittiğinde, Amma başkalarının yoksulluğu ve acısıyla karşılaştı. Amma, bu insanlara kendi evinden yemek ve kıyafet getirdi. Zengin olmayan ailesi, ona kızarak cezalandırdı.

Amma, iç sesini dinleyerek, insanların acılarını hafifletmek ve teselli etmek için, onlara sarılmaya başladı. 14 yaşındaki bir kızın değil sarılmak, başkalarına dokunması bile, özellikle erkeklere, yasaktı. Ailesinin olumsuz tavrına rağmen, Amma kalbinin sesine kulak verdi ve sonrasında şu açıklamada bulundu: “Ben, karşımda ne kadın, ne de erkek görüyorum. Ben kimseyi kendimden farklı görmüyorum. Benim içimden, tüm yaradılışa durmaksızın bir sevgi ırmağı akıyor. Bu benim doğumvergisi tabiatım. Bir doktorun vazifesi, hastalarını iyileştirmekse, benim vazifem de acı çekenleri teselli etmektir.”

Hindistan, Nepal ve Tibet gibi ülkelerde, olağanüstü merhamet ve bilgelik gösteren insanlara, tanrısallığın bedenlenmiş hâli oldukları için, büyük saygı duyulur. Hindistan’da böyle bir kişi ‘mahatma’ (yüce ruh) olarak adlandırılır. Fakat Amma, ne bu ünvanı, ne de başka ünvanları kullanmaya ihtiyaç duydu. “Ben hayatımı uzun zaman önce dünyaya hizmet etmeye adadım”, diyor Amma, “Eğer hayatın bir adak ise, başka bir şey nasıl talep edersin ki?”

İnsanların kendisine tapındıklarına dair soru sorduklarında, Amma: “Hayır, tam tersi”, diyor, “Asıl ben onlara tapıyorum. Ben göklerde, bir tahtta oturan tanrıya inanmıyorum. Tüm yaşayan canlılar benim Tanrım. Ben onları sevmeye ve onlara hizmet etmeye inanıyorum.”

Hindistan’da Tanrı, ‘ismin ve cismin ötesinde’ olarak tanımlanır ve hayatın temeli olduğuna inanılır. Bunu açıklamak için, Amma genelde altın takı alegorisini kullanır: Küpe, bilezik, hızma ve kolye – aslında hepsinin özü altındır; tek farkı görüntüleridir. Aynı şekilde, her şeye nüfuz eden İlahi Tek Güç, dünyadaki farklı farklı isim ve şekillerde görünebilir. Kişi, bu gerçeği anladığında, bu onun tüm düşüncelerinde, sözlerinde ve davranışlarında, sevgi, merhamet ve özveri olarak yansır Hint maneviyatına göre, bu anlayış ‘aydınlanma’ olarak nitelendirilip, insan hayatının en yüksek amacı olarak görülür.

Amma’ya doğru çekilen insan sayısı her yıl artıyor ve namı Hindistan sınırlarını çoktan aştı. 1987 yılında, Batı’daki hayranları onu ABD ve Avrupa’ya davet ettiler. Bugün, Avrupa, Amerika, Güney Amerika, Afrika, Japonya, Hindistan, Sri Lanka, Singapur, Malezya, Kanada ülkelerine seyahatler yapmakta ve buralardaki programlarını en az 200 gönüllüden oluşan bir ekiple gerçekleştirmektedir.

Embracing the World

Sayısız gönüllünün yardımı ve bağışlarıyla, Amma, bireylerin kastı, dini ve sosyal statüsünü gözetmeden, tüm insanlığa hizmet veren ve sürekli büyümeye devam eden ‘Embracing The World (ETW) – ‘Dünyayı Kucaklamak’ adlı, geniş çaplı hayır kurumunu kurdu. Bu amaç doğrultusunda, ETW 1998’den beri 70 milyon dolarından fazla ücretsiz tıbbi bakım hizmeti vermiştir. Hindistan genelinde, 50.000’den fazla evsize ev ve kendine bakamayan 50.000’den fazla insana ekonomik destek sağladı. Hedef, bu sayıyı 100.000 insana çıkarmak. Ayrıca, mesleki eğitim, okuma-yazma kursları, yetimhaneler, imarethaneler, huzurevleri, burs programları, ağaç dikme gibi ve daha birçok hizmette bulunuyor. Hindistan’da, tüm ETW projeleri Mata Amritanandamayi Math tarafından yönetilmektedir. MA Math, Birleşmiş Milletler Ekonomi ve Sosyal Konseyi ile BM Kamusal İletişim Dairesi tarafından Özel Danışmanlık Statüsü almış bir Sivil Toplum Örgütüdür.

2004 yılında Hint Okyanusu’nu vuran Tsunami’nin ardından, ETW hızlı davranarak, evsiz kalan insanlara altı ay içerisinde ev sağladı. ETW, Hindistan’ın Başbakan’ından Kerala eyaleti politikacılarına kadar birçok hükûmet yetkilisinden, insanlara dini inançlarını ayırt etmeksizin sağladığı yardımlardan dolayı büyük takdir aldı. ETW ondan beri, Mumbai, Gujarat ve Bihar’daki selleri, Kaşmir depremi, Batı Bengal’deki hortumlar ve ABD’deki kasırga felaketleri için benzer yardımlar yaptı.

Amma, uluslararası ün kazandı. Birleşmiş Milletler’de birçok konuşma yaptı ve Dünya Dinleri Meclisi’nde iki kere konuştu. Ayrıca, diğer ödüllerinin yanı sıra, Cenevre’de şiddetsizlik için verilen Gandhi-King ile New York’ta James Parks İnançlar Arası Ödülünü aldı.

Bugün, Amma’nın Kerala’daki doğum yeri, dünya çapındaki gönüllü sosyal hizmet organizasyonunun merkezi haline geldi. 3.000’den fazla insan burada yerleşik yaşamaktadır. Amma’nın öğretilerini öğreniyor, dünyadaki tüm kutsal yazıtları okuyor, meditasyon yapıyor ve kendilerini Amma’nın hayır işlerine adıyorlar.

Amma, hayatı boyunca 33 milyondan fazla insana sarılıp, teselli etti. Amma’ya, insanlara yardım etmenin yanı sıra, böylesi büyük insani organizasyonları kurup ve yönetmenin enerjisini nereden buluyorsun diye sorduklarında, Amma şu yanıtı veriyor: “Gerçek sevginin olduğu yerde, her şey zahmetsiz olur.”